MEBÜcretli öğretmenlerin her ayın 1'i ile 5'i arasında ödemek zorunda oldukları öğrenim ücreti “fon eksikliği” 10 günden fazla süre geçmesine rağmen ödeme yapamadığım için. Eğitim-İş tarafından bir açıklama yayımlandı. söz konusu durum “Eğitim sistemindeki yolsuzluğu ve adaletsizliği açıkça ortaya koyuyor” ifade edildi.
“NEDEN HENÜZ ÖDEME YAPMIYORSUNUZ?”
Açıklamada, ücretli öğretmenlerin asgari ücretin bile altında ücretlerle çalıştırıldığı hatırlatılarak, şöyle denildi: “Modern ve güvensiz kölelik koşullarına mahkûm ücretli öğretmenlerin maruz kaldığı bu durum, yalnızca bir yönetim zaafı değil, aynı zamanda bir insan hakları ihlalidir.
En büyük bütçeyi eğitime ayırmakla her fırsatta övünen MEB, neden emeğini sömürdüğü 100 bine yakın ücretli öğretmenin maaşını ödeyemiyor? Söylendi.
'İNSANLIĞA KARŞI'
Açıklamada, ücretli öğretmenliğin Milli Eğitim Bakanlığı'nın kronikleştirdiği bir sorun olduğunun altı çizilerek şöyle denildi: “Bu uygulama bir eğitim politikası değil, insan ve meslek onuruna aykırı bir sistemdir.
Öğretmenlerle “ücretli” öğretmenler arasındaki uçurumun kadrolu atama yapılmayarak kapatılması eğitime en büyük ihanettir. “Ücretli öğretmenler hayatta kalmaya çalışırken, geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımız nasıl kaliteli bir eğitim alacak?”
Açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı'na şu sorular yöneltildi:
–“Eğitime büyük bütçe ayırdık” diye övünüyorsunuz. Peki bu bütçe nereye harcanıyor?
-Maaşlı öğretmenlere ödenek yetersizliği bahanesiyle maaş ödenmesi mümkün değildir. Aynı mazeretle Milli Eğitim Bakanlığı'nın diğer harcamalarında da gecikme mi var, yoksa sadece öğretmenler mi mağdur?
Asgari ücretin altında ücretlerle çalışan bu öğretmenlerin onurlu yaşam hakkı ne zaman garanti altına alınacak?
“GELECEĞİMİZE İHANET”
Açıklamada ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'na da başvuruda bulunuldu. Ücretli öğretim sisteminin derhal sona erdirilmesi ve öğretmen açığının kalıcı işe alımlarla doldurulması yönünde çağrılar yapılıyor. Son olarak, “Eğitim sisteminin temel taşı olan öğretmenlere yönelik bu haksızlıklar sadece onların geleceğine değil, Türkiye'nin geleceğine de ihanettir.”